parıltılı iz bırakanlar
Keyifli insanların ortak noktası: Dalış

Günlük yaşamın stresi genç, yaşlı, çalışan, emekli demeden herkesi etkiliyor. Günümüzde, yaşamını daha kaliteli hâle getirmek isteyen insanlar dans, spor, müzik gibi alanlarda gerçekleştirilen eğitim ve kurslara başvuruyor. Yüzme sporu da bu tercihler arasında yerini alıyor. Özgürlüğüne düşkün olanlaraysa, sular altındaki dünyayı keşfetmek kalıyor.

Eskişehir Su Sporları Kulübü bünyesinde Dalış Eğitmenliği görevini üstlenen Avvamil Şeref Beyaztaş, günlük yaşamın yorucu temposu ve stresinden arınmak isteyen özgür ruhlu insanları bu dünyaya çağırıyor.
Uzun yıllar sürdürdüğü yüzme ve antrenörlük deneyiminin ardından dalışa başlayan A. Şeref Beyaztaş, Eskişehir’in su sporları alanındaki eksikliğini yaklaşık 15 yıldır gidermeye çalıştıklarını ifade ediyor. Eskişehir Su Sporları Kulübü üyelerinin genellikle çalışan kesimden oluştuğunu belirten Beyaztaş “Bu insanlar genellikle yaptıkları iş dolayısıyla beyin olarak çalışan, vücut olarak çalışmayan insanlar.” diyor.
Beyaztaş’ın aktardığı bilgiye göre, önce dalıcı adaylarına 3 güne yayılan 12 saatlik teorik bir eğitim veriliyor. Ardından adaylar teorik bir sınava tâbi tutuluyor. Sınavı geçen üyeler hafta sonu düzenlenen dalış programıyla pratik çalışmayı gerçekleştiriyor. Hak edenler uluslararası bir sertifika alarak su altı dünyasına ilk adımını atıyor. Bu aşamalar süresince yeni başlayan üyelerin malzeme temin etmesinin gerekmediğini, kullanılan teknelerde malzemelerin mevcut olduğunu aktaran Beyaztaş, alt yaş sınırının 14 olduğunu kaydediyor. Üst yaş sınırıysa bulunmuyor.
Sağlıklı olmanın ön koşul olduğunu vurguluyor deneyimli dalgıç ve şunları ekliyor: “Yeni dalış yapacak, eğitmen olacak insanların sağlıklı olduklarını ibraz etmeleri gerek. Yani kalp, ciğer ve kulak rahatsızlıklarının olmaması gerekiyor. Panikatağın, klostrofobinin dalışla ilgili bir sıkıntısı yoktur. Ama özellikle kulak ve ciğer problemleri dalışa engel teşkil eden şeylerdir. Sağlıklı olmak, dalış yapabilmek için ilk şarttır.”
En çok merak edilen konu vurgun
Dalışla ilgili sık karşılaşılan sorulardan birinin vurgun ile ilgili olduğunu dile getiren Beyaztaş, vurgunu şu cümlelerle tanımlıyor: “Vurgun; basınç altında soluduğunuz havanın, nitrojenin, sıvı hâlde dokulara, organlara ve kan dolaşımına karışmasıdır. Basınç üzerimizden kalktıktan sonra tekrar gaz hâline dönerek sıkıntı çıkarır. Ancak profesyonel dalıcı olmayanlar için vurgun riski yoktur.”
Ekibin dalış yapılacak bölgelerdeki canlılarla ilgili de bilgilendirildiğini ifadelerine ekleyen Beyaztaş, yaşadığı en keyifli anlardan biri olarak bir Baraccuda sürüsünün içinde tek başına kaldığı dakikaları örnek gösteriyor. Kurallara uyulduğu sürece hiçbir risk barındırmayan bu sporla hem vücut fiziksel olarak çalışıyor hem de psikolojik bir rahatlama sağlanıyor.
Üç günlük teorik eğitim ücreti dökümanlar ve sertifikayla birlikte yaklaşık 400 lira olarak belirleniyor. Gezi ücretleriyse mevsim, bölge ve otellere göre değişkenlik gösteriyor. Öğrencilere yönelik yapılan aktivitelerin fiyatları daha uygun oluyor. 1, 2 ve 3 yıldızla ifade edilen seviyeler bulunuyor. Üyeler, dalışlarda kaydettikleri aşamalara göre seviye atlıyor. 2 yıldızlı üyelerden 33 yaşındaki öğretmen Filiz Şengül, yaşadığı özgürlük duygusunu şöyle anlatıyor:
“Özgürlük duygusunu hissetmek için dalışa başlamıştım. 2 yıldır devam ediyorum ve çok keyif aldım. Bir gün Şeref Hoca, ‘Özgürlüğü ve uçma duygusunu hissedebilmek için insanlar paraşütle uçurumdan aşağı atlar. Ama o zaman sadece aşağı inebilirsiniz. Ama suyun altında biz istediğimiz gibi hareket edebiliyoruz; yukarı çıkabiliyoruz, aşağı inebiliyoruz.’ demişti. Bu benim için çok önemli bir cümledir. Suyun altında sınır yok, o anlamda çok keyifli.” Dalışların oldukça güvenli olduğuna değinen Şengül, en unutulmaz deneyiminin yunuslar ve yavrularıyla yüzmek olduğunu söylüyor. Üyelerden, iki yıldır dalış yapan Özcan Kor ise, dalmanın uçmakla eşdeğer olduğunu vurguluyor.
“Genelde senede 3 yurt dışı gezisi düzenliyoruz. İki tanesi Mısır/Kızıldeniz’e, biri de daha uzak bir bölgeye oluyor.
Mesela geçen sene Bali, Endonezya ve Malezya’ya gittik.” diyen Beyaztaş,
2015 yılı programında Küba’nın yer aldığını bildiriyor.